Bugün 31. Yaşımı kutluyorum. 31 yıldır dolu dolu nefes alıyorum, bazen ağlıyorum, çokça gülüyorum ve şükrediyorum Allah'in bana verdikleri için. Çok şükür...
Elbette hayat her zaman gül bahçesi sunmuyor. Üniversiteye hazırlandığım seneyi hatırlıyorum. Ergenlik, sınav baskısı, ya kazanamazsam korkusu. Annemler çok sabırlı davrandılar bence. Şimdi o yaptıklarımı yapsam "deli bu deli!" derlerdi eminim.
Üniversitesiye gittiğim ilk sene Demirci'ye yağan ilk karı hatırlıyorum. Bende bir heyecan "Yuppi! Her yer bembeyaz." Oda arkadaşlarima hadi dışarı çıkalım demiştim. Bir kaç saat kartopu ve poşetle kaymadan sonra herkes yeter bu kadar deyip, zaruri ihtiyaçlar hariç dışarı çıkmamıştı günlerce . İçim nasıl sıkılmıştı. Annemi aramıştım. "Anne buraya kar yağıyor." diye hüngür hüngür ağlamıştım telefonda.
Atanamadığım sene bir arkadaşımın aklına uyup Mersin'e özel eğitim öğretmenliği seminerine gitmiştim. İlk kez evimden o kadar uzak bir yolculuğa çıkmıştım ve yalnızdım. Midem bulanır korkusuyla 17 saat oruçlu gibi su içmemiştim. Kursun yapılacağı tesise varınca da yorgunluktan uyuyup kalmıştım. Uyandığımda kolumu kaldıracak enerjim bile yoktu. Tesisin haftasonu diye tüm restoran ve kafeleri kapalıydı. O açlık ve susuzlukla bilmediğim bir yerde bir market arayışımı hatırlıyorum. Allah kimseyi açlıkla sınamasın.
Demirci'de bir depremi hatırlıyorum. Uyurken canım arkadaşlarım deprem sırasında beni yataktan zorla kaldırıp çorabımı ceketimi alıp dışarı çıkarmışlardı. Şaşkın ve mutluydum. Sevildiğimi hissetmiştim.
Daha bir çok güzel anı. Hayatı yaşarken bazen zor geliyor yaşaması. Yine de ceplerimizi anılarla doldurmak güzel.
İyiki doğmuşum bence... 😉
mutlu yıllar :)
YanıtlaSil