12 Mart 2013 Salı

KEŞKE Bİ HOBİM OLSA...

Dostlar bazen o kadar beceriksiz hissediyor ki insan kendini... etrafıma bakıyorum millet vızır vızır bir aktivitenin içerisinde. Sağıma bakıyorum takı tasarlıyor, soluma bakıyorum o kurstan bu kursa koşuyor. Millette mi var bi kurt bende mi var üşengeçlik anlamıyorum. Ama çok heves etmişliğim var. Millet desin Ayşe de şu işin pek bi üstadır diye.
        Üniversitem Manisa'nın Demirci ilçesindeydi. Demirci küçücük bir yer. Bir hafta okula git gel tüm öğrencileri tanırsın. O derece küçücük. Hatta geçen yaz eşimle diplomamı almaya gitmiştik. Diline dolandım dersliklerimizi görünce. Liseden farksızmışmışmış... Biliyoruz her halde ne yüzümüze vuruyorsun be adam? İşte ben burada 4 senemi harcarken ilçede gitar ve bağlama kursu açlışmıştı. Allah'ım hemen koştum kursa. Kursun sahibi sağolsun 70-80 TL'lik gitarı 150 TL'ye kakalamış, sonradan anlayan vatandaşlara gitarı gösterince öğrendim kazık yediğimi. Neyse gitarımı aldım tin tin kursa gidip geliyorum. Bir iki şarkı tıngırdatmaya da başlamıştım. Olacak bu iş diye gaza falan da getirdim kendimi. Ama nasıl olduysa "Pıssssssss!" diye söndü içimde bu istek. Önce kursu ekmeye başladım. Sonrasında hiç sallamadım. 
      Okulun bir şubat tatilinde İzmir'e gittim. Kızlarla buluştum. Anam milletin okuduğu üniversitede seçmeli dersler süper. Bizimkiler de tenise başlamışlar. Hemen gaza geldim benim neyim eksik. Ben de Martina Hingisvari sallarım raketimi dedim. Neyse aldım raketi. Kızlarla kendi kendimize cemiyette pişmeye çalışıyoruz. Tatil bitti, ben de döndüm kürkçü dükkanı Demircim'e. Kimse bana senin üniversitenin sınırlarında bir tenis kortu bile yok dememişti. Raket öyle aldığımla kaldı. 
    Dedim ki kendime " Hacı azıcık el işlerine yönel." İçindeki Martha'yı piyasaya çıkar. İnternetten baktım en masrafsızı ne diye. Ahanda bu keçe tam bana göre dedim. Sözde renk renk mıknatıslar, duvar süsleri yapacaktım kendime. Aldım renk renk keçeleri. Kesiyorum, kesiyorum. Beceriksizliğin dik alası oluyor. Hepsi yamuk yumuk çiçek şablonları çıkardım. Sonra sıkıldım kesip dikmeye çalışmaktan. Bir de keçe ne kadar sert bir materyal öyle. İğneyi keçeden geçirmek için Hulk gücünde olmak lazım. Keçeden adam gibi yapabildiğim tek şey Memoşko'nun doğumu için yaptığım kapı süsü oldu. Annesi hala kapıda asıyor... Ama işin zorluğu ve beceriksizliğim birleşince o hobi de katlanıp rafa kaldırıldı.
   Bu ara kendimi oyaladığım tek şey spor! Her gün yapamasamda evde bisikletime biniyorum, pilates lastiklerimle çalışıyorum. Tabi bunu diyetle de destekliyorum. Dostlar 8 ocaktan beri başladığım bu maratonda tam 10 kilomla vedalaştım nabeeeeeeeeeeeeeeer! Süper oldum ve olmaya da devam edeceğim.
   Umarım önümüzdeki günlerde daha fazla kilomla vedalaşırım. Ama azmettim olacak arkadaş. Olacak ve verdiğim kiloların hiçbiri bir daha bana uğrayamayacak. Yaza süper bir başlangıç yapacağım arkadaş. Umarım bu sözlerimi yutmam :) 
     MUTLU KALIN!...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız benim için önemlidir...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

ARA BENİ ÖPTÜM SENİ SENİ!